Türkiye’nin Orta Koridor’daki stratejik vizyonu, küresel lojistik ve ticarette yeni fırsatlar yaratmaya devam ediyor. Doğu ile batıyı birbirine bağlayan bu güzergâh, yalnızca mesafeleri kısaltmakla kalmayıp, Türkiye'yi küresel ticaretin önemli bir merkezi haline getiriyor. Yönetim Kurulu Başkan Yardimcısı Ercan Sarıtaş'ın röportajda vurguladığı önemli noktaları aşağıda bulabilirsiniz.


TÜRKİYE’NİN ORTA KORİDORDAKİ VİZYONU KÜRESEL LOJİSTİK VE TİCARETTE YENİ FIRSATLAR YARATIYOR.

Orta Koridor’un yükselişi, doğu ile batı arasındaki mesafeyi kısaltmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’yi küresel ticaretin vazgeçilmez bir aktörü haline getiriyor. Bu süreçte Orta Koridor güzergâhı üzerinde bulunan devletler, Türk Birliği devletleri ve Çin ile uyum anlaşmaları ve işbirliği görüşmeleri kritik öneme sahip.
Orta Koridor projesi ile kıtalar arası taşımacılık hızlı ve ekonomik bir boyuta taşınıyor.

Koridor boyunca; Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan, Kazakistan’ın yanı sıra Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan’da liman ve terminal yatırımları yapılmakta, yeni yollar inşa edilmekte ve gümrük sistemleri üzerinde yeni çalışmalar gündeme alınmaktadır.

Orta Koridor girişimi, özellikle büyük denizlere doğrudan çıkışı olmayan ülkeler veya Çin gibi denize uzak bölgelerini sanayileştirmek isteyen devletler için bir çıkış noktası haline geliyor.

Asya ve Avrupa arasında yoğunlaşan küresel ticaret belirli rotaları izlemektedir. Ana ağırlık, güneyde deniz hatları veya kuzey koridoru üzerinden sağlanmaktadır. Ancak bu iki kanaldan yürütülen büyük hacim ve trafikle ilgili belirsizlikler ve zorluklar nedeniyle binlerce yıllık geçmişe sahip İpek Yolu yeniden bölge ülkelerinin gündemine girmiş bulunmaktadır.

Orta Koridor rotası etkin kullanıldığı takdirde Türkiye ve Orta Asya ülkeleri, Çin ve Avrupa'da yeni ekonomik fırsatlar elde edebilecek, yeni sanayi ve ulaşım tesisleri devreye alınabilecek, istihdam ve refah seviyelerini artırmak için yeni argümanlara sahip olabileceklerdir. Özellikle Türkmenistan, Kazakistan ve Azerbaycan limanlarında lojistik merkezler ve serbest ticaret alanları kurulması, mevcut kapasitelerinin artırılması Trans-Hazar işbirliğini güçlendirecek ve yeni fırsatlar yaratacaktır. Çin, batı eyaletlerinde sanayileşme oranını artırabilecek; Avrupa ülkeleri ise güney ve kuzey rotalarına göre daha kısa, daha güvenli yeni bir ulaşım koridoruna sahip olacaklardır.

Kasım 2013’te Trans-Hazar uluslararası ulaştırma hattının geliştirilmesi için başlatılan çalışmalara, Temmuz 2015’te Çin Nomad Express’in Aktau üzerinden Bakü’ye ulaşması ve Ekim 2017’de Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu’nun resmi açılışı ile devam edilmiş ve böylece Orta Koridor’un önemli bir ayağı tamamlanmıştır. Kuşak ve Yol girişimi kapsamında, Kasım 2019’da Orta Koridor üzerinden ülkemize ulaşan ilk yük treni, BTK ve Marmaray üzerinden, ülkemizin ulaştırma altyapısını kullanarak Çin’in Xian kentinden Çekya’nın başkenti Prag’a seferini 18 günde tamamlamıştır.

İpek Yolu’nun yeniden ticarete yön veren aktif koridorlardan biri haline gelmesi ile Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi aynı anda ortaya çıkan ve birbirini tamamlayan bir sinerji yaratmaktadır. Türkiye ve Türk Konseyi üye ülkeleri bu girişimi desteklemekte ve katkı sunmaktadır.
Bugün Çin’den Londra’ya kadar uzanan güzergahta Türk firmalarının öncülüğünde yapılan taşımalar, yarının fırsatlarını da beraberinde getirmektedir. İnanıyorum ki kısa süre içinde, dünya çapında dev Türk lojistik şirketlerinin ve markalarının çıktığını göreceğiz. Ticaretin yükselen yeni yıldızı Orta Koridor, Türk firmalarının önünü açarak devler liginde işbirliği fırsatları yaratacaktır. Türk şirketleri yatırımlar yaparak bölgesel pozisyonlarını güçlendirecek, ofisler ve şirketler kurarak, koridor üzerinde satın almalar yaparak büyümeye devam edecektir.


circles2